21 Haziran 2009 Pazar

ADALAR POSTASI-2281: anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az!

ADALAR POSTASI
21 Haziran 2009


http://cgi.ebay.com/ca1910-Turkey-Princes-Prinkipo-Street-Cafe-Postcard_W0QQitemZ250439025456QQcmdZViewItemQQptZLH_DefaultDomain_0?hash=item3a4f544330&_trksid=p3286.c0.m14&_trkparms=65%3A12%7C66%3A2%7C39%3A1%7C72%3A1205%7C240%3A1318%7C301%3A1%7C293%3A1%7C294%3A50

* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:

19 Eylul 1893 Sali gunlu Buyukada'da yapilacak senligin iptali ve ilgili masraf miktarinin arzedilmesine dair...


* * *
ADALAR'da BIR GUN:


Buyukada, 1/06/2009 16:56

* * *
21 Haziran 2009 Pazar gunu
Buyukada'da HAVA DURUMU*
az bulutlu
17-27ºC
% 67-88 nem
KD 31km/sa

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca

* * *
BIR BALIK:



* * *

Cicely Mary Barker, The Lavender Fairy.


* * *
1- Hasan Cevad Ozdil: "Yoksa, antenleri yikmak icin orman da duz edilir, ormani/kiyilari korumak icin ormana/kiyilara tel cit de cekilir..."

2- Buyukada Postasi: "Sayin Aykut Mutlu, asagidaki sorularima Adalar Muzesi kurulusu hakkindaki toplanti oncesi soz verdiginiz durustluk, seffaflik ilkeleri cercevesinde acilen cevap vermenizi rica ediyorum..."

3- A. Isler: "Gectigimiz hafta Sedef Adasi'na giden oglum ve arkadaslarinin denizde yuzmeleri sirasinda birinin ayagina kahverengi deniz anasi sarilmis ve o anda deniz anasini bacaktan ayirmalari, mudahale etmeleri ve hastaneye goturmeleri 4 saati almis..."

4- Bayram Ozturk: "Denizanalarini taniyalim: Ne kadar zehirli?"

5- Adalar Belediyesi Halk Sinemasi 22 Haziran'da aciliyor...

6- Oktay Ekinci: "Yasadisi Lido Otel insaatiyla ayni yerdeki cokmus eski yapilar ve plansiz amfitiyatro gibi imara aykiri uygulamalar, 80'lerden beri 'kayirilarak' bugunlere gelmisti..."

7- Istanbul Barosu Baskanligi'nin duzenledigi "1844'ten Gunumuze Heybeliada Ruhban Okulu" Paneli...

ADALAR POSTASI'nin 2281. sayisinda...

)O(


..........................................................1
From: Hasan Cevad Ozdil
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2279: kafes ardinda miydi kadi'nin kadini?
Date: June 19, 2009 6:05:04 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com

Merhaba.
ADALAR POSTASI devamsizligimi hosgorun lutfen. Nicedir ilk okudugum ADALAR POSTASI mektubu Kinaliada antenlerinin merasimli sokum sureciyle ilgili olani oldu.
...
Kinaliada Postasi mahrecli bu yazidaki yeni belediye yonetimine yonelik soylemi pek tutmamakla birlikte, yazilanlarin bana su gercegi gosterdigini yazmadan edemedim: Halk icin kurumsal isbirliginin gerekliligi.
... 
Bu ornekte de ortaya cikan bu. Kurumsal isbirligi Adalar'da diger ilcelere gore daha kolay gerceklestirilebilinir saniyorum. Ornek olayda da, aktarilandan gorunen Orman Idaresi ile Belediye'nin isbirliginin ne kadar onemli oldugu.
...
Antenlerin yikimindan once boyle bir adim atildi mi bilmiyorum ama birbirimize atip tutmadan kurumsal isbirligini saglamanin yontemini kurumlarin kolayca bulmasi ve bir araya gelmesi gerekir. Eger henuz adim atilmamissa ve Adalar'daki kurum yoneticileri de kurumlarin ve kendilerinin varolmalarinin sadece halka hizmet oldugunun bilincindelerse saniyorum bu olayi bir ders olarak ele alabilirler. Yoksa, antenleri yikmak icin orman da duz edilir, ormani/kiyilari korumak icin ormana/kiyilara tel cit de cekilir.
...
Saglik ve mutlulukla. 


..........................................................2
From: Buyukada Postasi
Subject: ADALAR MÜZESİ - KURULUYOR Adalar Postası 19.06.2009 tarihli sayısı
Date: June 20, 2009 10:51:46 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com

Degerli ADALAR POSTASI okuyuculari,

Asagidaki yazim Sayin Aykut Mutlu'ya acik mektubumdur. Cevabini acilen bekliyorum.

Sayin Aykut Mutlu,
Adalar Vakfi Baskani ve Adalar Belediye Meclisi uyesi ve basarili bir muteahhittir.

Sayin Aykut Mutlu,

Asagidaki sorularima Adalar Muzesi kurulusu hakkindaki toplanti oncesi soz verdiginiz durustluk, seffaflik
ilkeleri cercevesinde acilen cevap vermenizi rica ediyorum:

1- Muze olarak restore edilecek olan binanin insaat islerinin sizin ve Belediye Baskan yardimcisi Sayin Ercan Akpolat'in babasi
Ali Riza Akpolat'a verildigi dogru mudur? Bir ihale yapilacak midir? Yoksa bu isler ihale acilmadan mi verilecektir?

2- Adalar'in pek cok acil sorunu cozum beklerken —mesala temizlik isleri— sizin ve yeni secilmis Sayin Belediye Baskanimizin bu Muze projesini bu kadar one cikarmalarinin ve oncelik vermelerinin gercek sebebi acaba nedir?

3- Adalar Belediyesi'nin bu projeyle olan iliskisi nedir?

Saygilar,

Buyukada Postasi


..........................................................3
From: Mustafa Albayrak
Subject: FW: kahverengi deniz analari (A.Isler'den)
Date: June 20, 2009 10:29:47 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com

Kimden: A.Cemalettin Oztoprak
Tarih: 15 Haziran 2009 Pazartesi 19:36
Konu: kahverengi deniz analari (A.Isler'den)
Kime:

 
DIKKAT...

UZUN ZAMANDAN BERI  BASINDA DA OKUMUS OLDUGUNUZ UZERE DENIZLERIMIZDE GORULEN KAHVERENGI DENIZ ANALARININ OLDUKCA TEHLIKELI OLDUGUNU BIR KEZ BEN DE ANLATMAK ISTIYORUM...

GECTIGIMIZ HAFTA SEDEF ADASI'NA GIDEN OGLUM VE ARKADASLARININ DENIZDE YUZMELERI SIRASINDA ARKADASLARINDAN BIRININ AYAGINA KAHVERENGI DENIZ ANASI SARILMIS VE O ANDA DENIZ ANASINI BACAKTAN AYIRMALARI, MUDAHELE ETMELERI  VE HASTANEYE GOTURMELERI 4 SAATI ALMIS...

SU AN ARKADASI YOGUN BAKIMDA VE DOKTORLAR YASAMA SANSINI %49 OLARAK VERMISLER...

BUGUN YAKINIMIZIN BASINA GELEN OLAY YARIN OBUR GUN BIZIM BASIMIZA DA GELEBILIR... BILGINIZE...


..........................................................4
Cumhuriyet- Bilim Teknik 19.06.2009
Prof. Bayram Ozturk, IU.Ogretim Uyesi, Turk Deniz Arastirmalari Vakfi Baskani

DENIZ CANLILARI

Denizanalarini taniyalim: Ne kadar zehirli?

Denizlerimizde gorulmekte olan denizanalari hakkinda bilgiler...

Gecen hafta deniz analari konusunda kamuuoyuna bir cok gazete ve televizyon tarafindan haber gecildi. Bu haberlerin bir kismi ulkemizdeki bilgi kirlenmesinin duzeyini gostermesi bakimindan ilgincti. Ornegin Pusula deniz anasinin tankerlerin balast sulariyla ulkemize geldigi soylendi. Bu yetmedi, bunlarin Kizildeniz'den geldigi anlatildi. Bu da yetmedi bunlarin Turkiye sulari icin yeni oldugu soylendi. Aciklayalim,

1. Bu denizanasi turu Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi'nden daha once bildirilmisti.

2. Bu tur Marmara Denizi'ne ilk kez girmemisti.

3. Bu tur, Kizildeniz kokenli degildi.

Bu tur simdilik Karadeniz'de gorulmemektedir. Bu turun ozelligi zehir tasimasidir. Dolayisiyla bu zehir sozcugu kamuoyunu etkilemis ve yaz sezonunun gelmesiyle de tatilciler bu hayvana ilgi gostermislerdi. Ama bu ulkemiz sularinda yasayan tek zehirli denizanasi degildi.


Resim 1- Hysoscella

Resim 1'de gorulen bu hayvan Chrysaora hysoscella (Pusulua denizanasi), zehirlidir ve gecen hafta uzerinde konusulan hayvandir.


Resim 2- R. nomadica

Resim 2'deki hayvan da zehirlidir ve Kizildeniz'den sularimiza girmistir. Mutlaka korunmak gerekir. (Rhopilema nomadica). Rhopilema nomadica kiyilarimiz icin az bilinen bir turdur. Dis gorunusuyle bir cana benzeyen bu turun vucudunun kenarlarinda uzantilar bulunmaz. Yakici kapsuller agiz kollari uzerinde ve semsiyenin cevresinde bulunur. Denizlerimize Suveys kanalindan gecerek gelen bu tur, planktonlarla beslenir. Rhopilema nomadica hem eseyli hem de eseysiz olarak cogalabildigi icin oldukca yuksek ureme potansiyeline sahiptir.

Boylece kisa surede ve ozellikle Haziran-Eylul'e kadar olan yaz aylarinda daha fazla gorulur ve yuzuculer, balikcilar ve dalgiclar icin potansiyel tehlike olusturur.


Resim 3- P. Noctiluca

Resim 3'deki hayvan da cok az da olsa zehirlidir ve korunmak gerekir (Pelagia noctulica). Mantar sekildeki vucudundan sarkan 8 adet kucuk ve agiz cevresinde bulunan 4 adet buyuk tentakuller (duyarga) ile hos bir goruntu olusturan 10 -15 cm. boyundadir. Fosforesans ozelliginden dolayi suyun altinda hafif bir isik yayar. 50 metre derinlige kadar gorulebilir. Rengi kirmizimsi saridan mora dogru degisebilir. Bu hayvana Ege ve Akdeniz kiyilarinda ozellikle yaz aylarinda sikca rastlanabilir. Duyargalar (tentakul) etrafinda bulunan yakici kapsullerle insana dokundugunda vucutta acilara neden olabilir.

Bu tentakuller 50 cm uzunluga kadar olabildiginden hayvandan uzak durmak gerekmektedir.


Res.4- Cassiopea

Resim 4'teki hayvan da zehirlidir (Cassiopea andromeda) ve Kizildeniz kokenlidir. Cassiopea andromeda Akdeniz'e Suveys Kanali yoluyla girmistir. Bu tur, nematosist adinda vucutta aciya, deride kizarikliga, kasintiya ayni zamanda kusmaya ve iskelet agrilarina neden olabilecek toksin ureten nematosistlere sahiptir.

Esasen bu hayvanlarin denizlerimize neden girdikleri tartisilmaktadir ve bunun iki temel nedeni iklim degisikligi (Tropikalizasyon) ve otrifikasyon denilen kirlenme belirtileridir. Tabi asiri avcilik nedeniyle bozulan dogal denge sonucunda bu hayvanlarin populasyonlarini kontrol eden canlilar ortamdan cekilmislerdir. Ornegin, Uskumru, Palamut, Ay baligi gibi disli baliklar.

Gecen yillarda Bati Avrupa'da turizmi olumsuz etkileyen ve buyuk bir nufus patlamasina neden olan deniz analarinin nufuslarini kontrol eden canlilarinin butun Akdeniz'de azalmasi biyolojik mucadeleyi zayiflatmaktadir. Bu olgu Marmara Denizi'nde de bu gecerlidir, disli baliklarin ve Ege ve Akdeniz'de kaplumbaga populasyonunun azalmasi bu hayvanlarin populasyon (nufus)larini dengeleyememektedir.

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte uzerinde daha cok konusulacak olan denizanalariyla yasamayi ogrenecegiz. Bulunduklari sularda yuzmeyecegiz. Onlara dokunmayacagiz. Denizanasina dokunan cocuklarin ve deri alerjisi olanlarin doktora gorunmelerini salik verecegiz. Bu hayvanla temas edildiginde yara, kizariklik, uyusukluk ve sisme hallerinde de bir saglik ocagina gitmeyi tavsiye ederiz.

Tabi devlete dusen gorev ise bu hayvanlarin yasam alanlari ve dagilimlarini uzman kuruluslara izletmek, halki sık sık bilgilendirmek, yalan yanlis bilgiyi duzeltmek. Balikcilari uyarmak. Olasi turizm endustrisindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek icin plan yapmak.


..........................................................5
http://www.haber7.com/haber/20090620/Adalarda-ucretsiz-acik-hava-sinema-keyfi.php

Haber7, 20.6.2009

Adalar'da ucretsiz acik hava sinema keyfi!



Adalar Belediyesi'nin haftada 2 gun ucretsiz film gosterimi etkinlikleri 22 Haziran'da Buyukada'daki ''Belediye Halk Sinemasi''nin acilisiyla baslayacak.

Adalar Belediye Baskani Mustafa Farsakoglu, yillardir atil vaziyette duran, copluge donusen bir alani, yazlik bahce sinemasi olarak yeniden duzenledi ve halkin kullanimina sundu.

Buyukada'daki yaklasik 600 kisi kapasiteli ''Belediye Halk Sinemasi'' 22 Haziran aksami faaliyete gececek. Yeni vizyon filmlerin her gun degiserek gosterime girecegi sinemadan halk, haftanin 2 gunu ucretsiz yararlanacak.

''Belediye Halk Sinemasi'' artik ornekleri kalmayan ''bahce sinemalari''nin nostaljik atmosferini canlandirmanin yani sira Adalar'dan baslayan bir kulturel model olusturmayi ve yitip giden degerlere sahip cikmayi hedefliyor.

Buyukada'da, ucretsiz gosterim gunlerinin disinda kalan 5 gun dusuk fiyat politikasiyla hizmet verecek sinemada, Heybeliada, Burgazada ve Kinaliada halki da her hafta 2 gun ucretsiz film izleme olanagina kavusacak.

Belediye, halki, film gosterimleri oncesinde yonetmen, oyuncu ve elestirmenlerle de bulusturacak.


..........................................................6
Cumhuriyet 21.06.2009
Oktay Ekinci
CED KOSESI

Adalar'da "Yikim" Coskusu

Imar Yasasi, kacak yapilarin yikiminda 'polis'in de belediyeye yardimini ongorur; cunku yillardir suregelen 'direnis' goruntuleri, deyim yerindeyse artik bir 'Turkiye klasigi'dir... Hele secimlerde goz yumulanlar yikilmak istenince, 'pismanlik haykirislari' yeri gogu inletir; "haram olsun verdigimiz oylar.."

Ne var ki 'sandik demokrasisi' bedduaya aldirmaz; kente karsi suclari destekleyerek oy toplayan adaylar da 'mazbata'larini alkislar arasinda alirlar...

Turkiye'de kacak yapilasmayla siyaset arasindaki bu 'sevdali iliski'yi sorgulayacak bir hukumet, neredeyse '60 yillik hasret'imiz... Tipki Istanbul'un Adalar ilcesinde, 'yikim kararlarini uygulamaya baslayan yeni bir yerel yonetim'e 25 yilin hasreti gibi...

Davul zurnali yikim!..

Adalar Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu, gecenlerde Buyukada'da basladigi yikimlara polisleri degil, 'davul zurna' ekibini cagirmisti. Cunku yasadisi Lido Otel insaatiyla ayni yerdeki cokmus eski yapilar ve plansiz amfitiyatro gibi imara aykiri uygulamalar, 80'lerden beri 'kayirilarak' bugunlere gelmisti...

Bu nedenle 'toren'le baslatilan yikimlara 'cosku'yla katilanlardan DSP Milletvekili Ahmet Tan, oncelikle 'halk'i kutlarken, gerekcesini de soyle acikliyordu: "Yasadisiligi koruyani degil, imar disiplinini saglamaya soz vereni secmek, geliskin bir kent kulturunun gostergesidir..."

Baskan Farsakoglu ise 'toren'in anlamini bakin nasil anlatiyordu: "Korunmasi gerekli saheser siluete yeniden kavusmanin sevinci icindeyiz; tarihi ve dogal cevreyle uyumlu bir imar duzenini, bayram yaparak baslatiyoruz..."

Adalar Kaymakami Mevlut Kurban da yakin gecmiste ayni gorevi yapan "eski meslektasi" yeni baskani destekleyerek sunlari soyluyordu: "Imarda ulkeye egemen olan kuralsizlik ruzgarina kapilanlar kentlerine kalici zararlar veriyorlar. Oysa Dogulu bir yazarin dedigi gibi, ucurtma ruzgara karsi direnerek yukselir; Adalar'da da guzellikler iste boyle saglanacak..."

Aslinda "Istanbul'a hizmet" olan bu anlamli torene Buyuksehir Belediye Baskani Kadir Topbas'i da beklediklerini soyleyen bir Ada sakini bakin ne dedi: "Her yil bu mevsimde 50 isci gondererek Adalar'i ciceklendiren Buyuksehir, CHP kazaninca kendine bagli anayollara ve parklara bile bakmaz oldu..."

Antenler de sokuluyor

Bu kararliligin tum kacak uygulamalarda 'ayrimsiz' surduruleceginin gostergesi ise Kinaliada'da yasal olmayan TV-radyo anten vericilerinin sokumune de baslanmasi...

Koruma Kurulu'nun 96'daki kararini tam 13 yil sonra uygulamak anlamina gelen bu girisimin, 5 Haziran Dunya Cevre Gunu'nde gerceklestirilmesi ise cok anlamliydi...

Nitekim kulelerin, yarattigi goruntu kirliliginin yani sira halk sagligi icin de tehlike olusturduklarini belirten Farsakoglu sunlari da ekliyordu: "...cevreye yaydiklari elektromanyetik radyasyonla ozellikle hamile kadinlarimiz icin ciddi bir tehlikeydi. Artik gonul rahatligiyla yasayacaklar..."

Ne diyelim; darisi diger ilcelerimizin basina...

+ -


dogal ve kentsel sit alani istanbul adalari'ndan buyukada'da, 'davul ve zurnayla' yikilan, oktay ekinci'nin yazisinda dahi 'cokmus eski yapilar' diye nitelenen "tarihi binalar"dan birinin vaktiyle sahibi bulunan Rum vatandasimizdan turlu katakulliyle nasil ic edildigi...
neden sonra her iki binanin da Adalar'da 250'nin uzerinde gayrimenkulun sahibi bulundugu soylenen zeki ipekci'nin mulkiyetindeyken yikilarak tek bina yapilmak istenmesi, izin alinamayinca nasil da kaderlerine terkedildigi...
derken restore edilecek yerde "davul zurna"yla yikilisi...
daha ne diyelim ki...
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az!
)O(

...

ADALAR POSTASI-2273 (21.5.2009): bugunlerde pek tuhaf seyler oluyor adalar'da...

lido otel insaati ve amfi tiyatro'nun yikimi ala! adalar belediyesi'nin aklina fikrine zikrine saglik, tebrik ve tesekkurler ve dahi hizlarini alamayip sakil mi sakil deniz otobusu iskele binasi ile devaminda ada'nin dogal kiyi seridini katleden o dolgu yolu derken utanilasi adalar belediyesi binasini da yiksalar! ammavelakin ada'nin kentsel sit kimliginin vazgecilemez birer parcasi olan —asagidaki fotograflarin ilkinde hemen solda gorulen— o iki tarihi bina yikilmasaydi da restore edilecek imkan saglanabilseydi keske... dahasi cephelerinin baktigi meydandaki otopark goruntusu veren onlarca araba da kaldirilsaydi! kaldirilmali! ustelik bu binalardan birinin belki boylesi metruk hale gelmesine neden olan mulkiyetine dair vaktiyle oynanan kimi oyunlar! velhasili yaziklar oldu!
)O(


...


ADALAR POSTASI-2274(22..5.2009): adalar belediyesi'nden haberler... imar ve sehircilik mudurlugu'nden tahsisler... IAKTVKD'den arzuhaller...

ADALAR'da BU GUNKU GUN:


Yikilan penceresi icin tekir kedi soyle dedi:
"Istanbul'un sirin turistik ilcesi eski binalardan kurtuluyor," diye baslayan akillara ziyan bir haber okudum evvelki gun Haber Turk'te... Hayretle! Istanbul'un sayfiyesi, Kentsel ve Dogal SIT Alani butunu olan Adalar'dan Buyukada'da tarihi binalar restore edilecek yerde "ne tarihi bina ama," serlevhali ironiyle "Tarihi yapi oldugu icin yillardir dokunulUmayan (dokun-ulumayan) bu harabe," zirvasina —oysa binanin dokunulmazligi tarihiliginden mi? yoksa mulkiyetine dair cevrilen dolaplardan mi?— kurban edilerek torenle yikiliyor! Ayni mantik uyarinca Anadolu'da cogu defa "harabe" olarak anilan I. derece Arkeolojik SIT Alani olan antik sehirler de mi yerle yeksan edilecek yoksa? Turizmle Ada'yi donusturme sevdasina kapilanlar, turizme asil konu olan degerleri geregi gibi koruyamadiklari takdirde gunun birinde "donusmus" Adalar'da turistleri ruyalarinda bile goremeyeceklerinin farkindalar mi? Turistler, belediye binasi minvalindeki mimari (s)ahserleri/vaheserleri gormeye gelmiyor zaar Adalar'a... Basinda yazip cizilenle aklanmaya calisilan Buyukada'daki tarihi iki binanin yikimi, "Kedinin uzanamadigi cigere mundar demesi" misali... Koruyamadik yiktik! Yaziklar oldu! Miyavvvv... miyavvvv!
)O(

..........................................................7